22 Mart 2009 Pazar

Empire: Total War

Empire: Total War




Savaş, insanlık tarihiyle yaşıt bir eylem. İlk insandan bu yana savaşıyoruz. Büyük ihtimalle türümüz tükenene kadar da savaşacağız. Kendi içimizde başlayan savaş tüm dünyayı sarıyor. Bu konuda o kadar başarılıyız ki, felsefemiz ve bilimimiz savaşlar üzerine kurulu. Savaş bazılarına göre toplu yıkım bazılarına göre ise bir sanat. Eğer savaş bir sanatsa, bunu dijital dünyaya en iyi yansıtanlardan birisi kesinlikle Total War serisidir. İlk önce Japonya'daki acımasız Shogun'ların üstünlük savaşına tanık olduk. Daha sonra ise Medieval: Total War ile Avrupa'nın kontrolünü ele geçirmeye çalışan derebeyleri ve İmparatorlukları yönettik. Zamanda geriye dönüp Roma’nın dertlerini çözdük. Rome Total War'da soylu ailemizin avantajlarını kullanıp, Roma'nın en güçlü generali ve hatta İmparatoru olup kurtarıcısı olmaya kadar gittik. Bu sırada arada Ortaçağı sallayan Vikinglerle savaştık. Roma kapılarına dayanan Hun'ları yönetip Barbarian İnvasian'la dünyanın en büyük devletlerden birinin başını ağrıttık. Zamanda biraz daha geçmişe gidip Büyük İskender'in fetihlerini gerçekleştirdik. Antik dünyada işimiz bitince, Avrupa’da yarım kalmış bir işimiz vardı. Daha iyi grafikler ve oynanış ile birlikte Medieval II: Total War'da Ortaçağın mutlak hükümdarı olmak için uğraştık. En son ise oyunun eklenti paketi Kingdoms ile Haçlı seferlerinden, Töton şövalyelerine ve Amerika'da bulunan kabilelerin savaşlarını yönettik. Herkes bir sonraki ek paketi beklerken, etrafta yeni bir Total War’un ismi geçmeye başladı. Yapımcı The Creative Assembly'nin bu yeni oyunu resmi olarak duyurmasıyla birlikte, Total War sevenler heyecanlı bir bekleyişe girdiler. Ancak bu sefer oyun kılıç kalkan yerine, barut ve tüfekle ilgiliydi. Üstelik deniz savaşları da ön planda olacaktı. Haliyle, bileğinin ve kılıcının keskinliğine güvenen Total War oyuncuları bu değişikliklere endişeyle bakmaya başladılar…
Kaynak: Trgamer

Hiç yorum yok: