22 Aralık 2008 Pazartesi

Need for Speed: Undercover

Need for Speed: Undercover


arış oyunu deyince belki de akla ilk gelen oyun Need For Speed serisi. Yıllar geçtikçe rakipleri arttı, artık tek rakibi Test Driver'lar değil, onun yerine Project Gotham Racing, Grid gibi çeşitli ve sağlam rakipleri var. İşin kötü yanı Need For Speed bunlara rakip olamayacak seviyelere emin adımlarla gidiyor.

Çok büyük içtenlikle söylüyorum ki, Fifa gibi bu oyunun da yeniden dirileceğine çok inanıyordum. Sonuçta çok zengin, köklü ve bizi şaşırtmaya alışık bir firma Electronic Arts. Özellikle 1 hafta öncesinde Dead Space'i oynarken, bu oyuna karşı ümitlerim daha da artmıştı, ancak işte EA bu, bir anı bir anını tutmuyor maalesef. Şimdi çok düzenli, çok geniş ve açıklayıcı bir yazı yazma hevesi içerisinde olmama karşın oyunda geçen saatlerim ve yıpranan sinirlerim sonucu "Bu kadar yazmasam da olur." düşüncesine girdim. O yüzden direkt bilgilere yönelik, biraz daha çorba edasında bir yazı yazacağım. Şunu da belirteyim ki; oyunu açarken anormal iyi niyetli ve hevesliydim. Büyük sitelerin-dergilerin verdiği düşük notları anlamıyordum. Bunun bir sebebi de, hiçbir yazıyı okumamış olmam. Prensip olarak bir inceleme yazacaksam, onla ilgili hiçbir yazıyı okumam, çünkü etkilenme durumu olabilir ve yazı özgünlüğünü kaybeder, her neyse, diyeceğim şudur ki...

Bombardıman Başlıyor...

O grafikler nedir? 2008 senesindeyiz! Konsolumuzun adı Xbox 360, PlayStation 2 falan değil! Nasıl yani? Benim için serinin bir numaralı oyunu olan Need For Speed Hot Pursuit 2 ile çok rahat grafikleri kıyaslayabilirim. İşin trajedik yanı Hot Pursuit 2'nin çıkış yılının 2002 olması. Grafik hatalarından bahsetmiyorum bile, güneşin saçma sapan yansıma açıları gerçekten de gözleri bozuyor. Underground'la başlattıkları ve giderek diğer oyunlarda da yayılan ıslak yerler olayı, kuru yerlerde de devam ediyor ve dazlak gibi parlıyor her bir yer. Bir sokak durup dururken neden parlar?





Bu senaryo nedir? Çirkin Betty'ye taş çıkaracak çirkinlikteki Maggie Q ve yeteneksiz yandaşları oyun boyunca bize videolarda eşlik ediyorlar. Çok içtenlikle söyleyebilirim ki, hikayeden bir şey anlamadım. Gizli polisiz, ancak o ne karman çorman bir senaryodur. Madem gizli polisiz o zaman niye polisler ikide bir peşimize takılıyor? Ben polissem hız ihlali de yaparım kardeşim, belki hırsız kovalıyorum... Bir de illa ki gerçek insan niye kullanıyorsunuz videolarda, bu kadar yeteneksiz üçüncü sınıf kişileri oynatacaksanız, bunun yerine video koyun daha iyi. Hatta hiçbir şey koymayın o da daha iyi...

Hırsız kovalamak demişken…

Evet, iyi bir şey de diyeceğim tam şu anda, lütfen alıcılarınızın ayarıyla oynamayın. Hırsız-polis modu gibi bir şey var Live seçeneğinde ve Xbox Live'da Quick Game seçeneğinden başkasını kolay kolay kullanmayan beni bile başında tutmuş durumda. Ancak yine de Live'da yabancı rakiplerimle kapışırken onlar adına üzüldüm. Hadi ben oyunu inceleyeceğim diye incik cincik etmeliyim. Peki sizin zorunuz ne? O oyunun o kadar durmasına ne gerek var Xbox'ın DVD ROM'unda?

Hiç yorum yok: